29 Aralık 2008 Pazartesi

21. Yüzyılı Anlamak

21. Yüzyılı Anlamak


-Yağmur Atsız-


Rus Çarı III. Aleksandr (salt.: 1881-1894) tárîhe geçecek tek bir söz söylemişdir:


‘Rusya’nın, güvenebileceği sádece iki yandaşı var - Ordusu ve Donanması!’

Öyle anlaşılıyor ki Kremlin için bu söz mûmáileyhin ölümünden 114 sene sonra geçerliğini hálá koruyor. İnanmayan Kafkasya’ya bir göz atsın!

Dün Rusya ‘Federasyon Konseyi’ (bir tür senato) ve ardından ‘Duma’ (Meclis) yıldırım hızıyla Güney Osetya ve Abhazya’nın bağımsızlıklarını tanıma karárı aldı. Gerçi bu karárların yürürlüğe girmesi için Cumhurbaşkanı Dmitriy Medvedyef’in onayı gerekiyor ama Sayın Cumhurbaşkanı, hálen anayasal zorunluluk yüzünden üçüncü kez seçilemeyeceği için hálen ülkeyi Başbakanlık koltuğundan yöneten Vladimir Putin’e ‘tam bir sadákatle bağlı’ olduğundan o parmaklarını şaklatdığı an bu onayı verecekdir. Záten Duma ve Federasyon Konseyi de birer bölük disiplini içinde Putin’in bir işáretine bakdıkları için bu bağımsızlığı tanıma karárı da onun emri üzerine alınmışdır. Putin istemeksizin böyle bir karár almaya ne Federasyon Konseyi cür’et edebilir ne Duma!

Bu gelişmeler karşısında etekleri tutuşan Fransa Devlet Başkanı, yáhut daha kolay anlamanız için ‘Carla’nın Beyi’ Nicolas Sarkozy, Dönem Başkanı sıfatıyla 1 Eylül’de bir ‘Olağanüstü AB Zirvesi’ toplamaya karar verdi. Hatırlanacağı üzere Bay Sarkozy Rus 28. Ordusu Gürcistan’ın altını üstüne getirirken alelacele Tiflis ve Moskova’ya giderek taraflara sözümona altı maddelik bir ‘barış planı’ kabûl etdirmiş, fakat bu arada işin özünden çok tv kameraları önünde atacağı pozlara ağırlık verdiğinden son derece çapaçulca bir metin hazırlamışdı ki Ruslar bu her tarafı dökülen metnin boşluklarından yararlanarak hálá Gürcistan işgálini sürdürüyorlar. Metnin ‘lafzına göre’ haksız da sayılmayabilirler.

Bu arada Almanya Başbakanı (Şansölyesi) Bayan Angela Merkel de, yine etekleri tutuşuk vaziyetde, Kuzey ülkelerini (İsveç vs.) dolaşarak AB’nin Rusya’ya karşı ‘ortak bir politik çizgi üzerinde’ yer almasına uğraşıyor.

Ba’de harábi-l-Basra! Basra haráb oldukdan sonra! Basra’yı yağmalayan Moğollara karşı yardıma çok geç gelen bir ordu dolayısıyla söylenmişdir bu söz. Eğer geçen Nisan Bayan Merkel ve Bay Sarkozy adlı bu iki akl-ı evvel Bükreş NATO Zirvesi’nde Gürcistan ve Ukrayna’ya gerçek bir üyelik perspektifi vermiş olsalardı şimdi böyle dilleri bir karış dışarıda dört dönüyor olmayacaklardı.

Çünki 2008 Yılı’nda dünyáya hálá Çar III. Aleksandr kafasıyla bakan Bay Putin ‘Ordu ve Donanma’yı harekete geçirme cesáretini bulamayacakdı.

Şimdi Gürcistan’ın Doğu-Batı bağlantıları, ‘İpek Yolu’ Rus kontrolündedir ve Bakû-Tiflis-Ceyhan Hattı’ndan mádá yine Türkiye’den geçecek diğer enerji hattı projeleri de tehdît altına girmişdir.

Fakat burada şunu da unutmamak gerekir ki demokrasiler, dikta rejimleri tarafından baskına uğradıkları ilk anlarda hantal ve şaşkın gibi görünseler bile uyanınca fená uyanırlar. İkinci Dünyá Savaşı bunun en báriz örneklerinden biridir. Çok kuvvetle muhtemeldir ki bu ‘başarı’ Rusya’nın yanına kár kalmayacakdır. Sovyetler Birliği gibi bir silahlanma yarışına girmesi için Rusya bütçesinin yüzde 40’ını askerî harcamalara ayırmak zorundadır ki SSCB záten bu yüzden batmışdır. Gürcistan Harekátı’nın ikinci günü Moskova Borsası’nın zararı on bir milyar dolardır!!! İkincisi bu olay Kremlin’in gerçek çehresini göstermesi bakımından da bir ‘şok terapi’ etkisi uyandırmışdır. Bunu Bayan Merkel ve Bay Sarkozy’nin bile kavramış olduğu izlenimi yaygındır.

Şimdi Bay Putin’in yegáne ‘dostları’ , Çarşamba günü Tácikistan Başkenti Duşanbe’de buluşacağı Çin, Beyaz Rusya ve Ortaasya ‘Hanlıkları’nın müstebidlerinden ibáretdir. Genişletilmiş ‘Şanghay Beşlisi’ . İran Müstebîdi Ahmedînecad da gözlemci statüsüyle orada olacak!

Tam Ulusalcı kardeşlerimizin zevkıne uygun nezih bir cem’iyyet!!!

Putin 21. Yüzyıl’ı hiç, ama hiç anlamamış.

Yağmur Atsız

26 Ağustos 2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder