Taraf Gazetesi yazarı Amberin Zaman’ın “Antisemitizm” başlıklı yazısını, genç gazetecilerin okumalarını tavsiye ediyoruz. Zaman, Türklerdeki derin Yahudi düşmanlığını kanıtlamak için şöyle yazıyor:
“Varlık Vergisi ve 6 – 7 Eylül yüzkaralarını bir kenara koyalım İsrailli işadamı Sami Ofer’e karşı yürütülen ve Galataport ihalesinin iptaline varan karalama kampanyasını ne çabuk unuttuk.”
Zaman’ın, Ofer’e ortak olduğunu sanmıyoruz. Ancak anladığımız kadarıyla konu hakkında zerre kadar bilgisi yok. Daha da kötüsü ufak bir araştırma ya da – eğer varsa – haber kaynaklarıyla herhangi bir teması da olmamış.
Neden mi?
—Galataport ihalesi, Ofer Yahudi olduğu için iptal edilmedi. Edildiyse, bunu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yapmış olmalı. Oysa Erdoğan, Davos’ta, AKP genel merkezinde, başbakanlıktaki özel odalarda ve mümkün olduğunca gözden ırak biçimde Oferler’le defalarca “özel” görüşmeler yaptı ve bu projenin gerçekleşmesi için canla başla uğraştı. Dönemin Turizm Bakanı Erkan Mumcu’nun Milliyet gazetesinde yayınlanan açıklamalarını okursanız ne demek istediğimizi anlarsınız.
—Galataport, kamuoyu nezdinde mahkum oldu; bunun için iptal edildi. Çünkü Ofer, kamusal çıkarlara göre değil, kendi çıkarlarına göre bir proje ve ödeme takvimi istiyordu. Ofer’in çıkarlarını da toplumun çıkarı kabul etmek zorunda değildik.
—Ofer projesini ve ödeme planını kabul edilemez bulan isimlerden biri de Koç Holding’in Onursal Başkanı Rahmi Koç oldu. Koç, “(ödeme şartlarını) bilsem ihaleye şahsım adına girerdim” deyiverdi. Bu açıklama üzerine Ulaştırma Bakanı ve Başbakan sert tepki gösterdi ve Koç’ta “ağzını açamaz” hale geldi.
—Kafalardaki kurgunun “gerçek” olduğu aldatmasından kurtulmak için not ediyorum. Mesele, Yahudilikle değil, İstanbul’un en güzel kıyılarının 49 yıllığına paylaşılmasıyla ilgiliydi.
—Gelin görün ki; Koç’un çıkışı da rastlantı değildi. Belki de Ofer ile aralarında bir başka hukuk vardı ve aralarında anlaşamayınca, ilişki çatışmaya dönüştü. (Elimizde henüz yeterli delil olmadığı için bu cümleleri yumuşak geçiyoruz. Yoksa sözü edilen anlaşmazlık ve ilişki hakkında Başbakan’ın bilgi sahibi olduğunu kesin olarak biliyoruz)
—Sami Ofer’in, tek alıcı olarak Tüpraş hisselerinin “anlaşmalı fiyattan” satın alınması mevzusu ise sanırım Amberin Zaman gibi gazetecilerin boyunu aşar. Bunun için Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci’nin Danıştay’daki dava dosyasını iyi okumak lazım. Aksi halde Kilci’yi de çok yakın Yahudi dostu ilan etmek gerekir ki; bu da makul bir yaklaşım olmaz.
—Tüpraş satışı da, Galataport ihalesi de gece yarısı pazarlıklarına konu oldu. Pazarlıkların bir tarafında Ofer diğer tarafında Maliye Bakanı Kemal Unakıtan vardı ve Unakıtan neden bu görüşmeleri gece yarıları yaptı; bir türlü açıklamadı. Belki Amberin Zaman, Unakıtan’ı arar, konuşur, sonrada stenograf olarak bizleri aydınlatır.
—Yeryüzünde Sami Ofer’den belki de en haz edilmeyen ülke İsrail’dir. Yani kendi ülkesi. Eğer İsrail hükümeti de anti semitik değilse, birinin Zim Gemicilik ihalesiyle ilgili yolsuzluk soruşturmaların da neler oldu anlatması lazım.
—Kaldı ki Sami Ofer’in Türkiye’de hali hazırda yatırımları var ve bunlar gayet iyi para kazanıyor. Zaman’a, Ofer’in Kuşadası Limanı ve Park Otel'inin hissedarlığını da araştırmasını öneririz.
Bu yazıya da vakit ayırdık ama pişman değiliz. Maksat genç arkadaşlara faydamız olsun.
Barış Terkoğlu
Odatv.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder