17 Ocak 2009 Cumartesi

Karhane mi Olacak




-Arif Ekim-


Haberi okuduğumuzda inanamadık! Uluslararası Kızılhaç tarafından devletin de taraf olduğu bir protokolle şartlı hibe yöntemiyle yaptırılmış olan Yalova Ruh Sağlığı ve Rehabilitasyon Merkezi’nin Kızılay tarafından ihale kararı alınmış! İhale kararını ve şartnamesini okuyup inceleyince, tam anlamıyla dehşet içinde kaldık!..

17 Ağustos 1999 ve peşi sıra 12 Kasım 1999 tarihlerinde yaşanan depremlerde, depremin neden olduğu travma sonrası ruhsal rahatsızlık içinde bulunan yüz binlerle ifade edilen insanımıza psikolojik destek verecek kurumsal bir yapı olmaması büyük sıkıntı yaratmış ve eleştiri konusu olmuştu. Japon Kızılhaç’ının girişimiyle, Uluslararası Kızılhaç tarafından temin edilen parayla, 3 Ağustos 2001 tarihinde dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, SSK Genel Müdürlüğü, Kızılay ve Kızılhaç temsilcileri arasında imzalanan bir protokolle, öncelikle afetzedelerin ihtiyacını “herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olma şartı aranmaksızın” karşılamak üzere, bu tesisin yapımı kararı alınmıştı. Bina bedeli yaklaşık 4 milyon doları bulmuştu ve tamamı Uluslararası Kızılhaç tarafından, protokol gereği, karşılanmıştı. 2003 Haziran ayında inşaatı tamamlanmış olan bina, o tarihten bugüne hizmete açılmayı bekliyordu.

Üzerinde bugüne kadar kullanımıyla ilgili bazı çevreler tarafından çokça ipe sapa gelmez laf üretilen rehabilitasyon merkezi için sonunda Kızılay ihale kararı almış!.. Konuyu teferruatıyla daha önce de yazmış, dile getirmiştik (“Yalova Ruh Sağlığı ve Rehabilitasyon Merkezi İle İlgili Bilinmesi Gerekenler” başlıklı yazımızda ilgilenenler aradıkları detayı bulacaklardır).

Kızılay’ın ihale şartnamesindeki bazı maddeler dikkat çekici: “Madde 13– Taşınmaz ruh sağlığı tedavi, rehabilitasyon ve eğitim merkezi fonksiyonuyla yapılmış olup bu fonksiyona yönelik olarak kiraya verilecektir. Yapılacak olan ihalede bu fonksiyon dışında kullanıma yönelik tekliflerde (sağlık, sağlık turizmi, otel, termal otel vb) alınacak olup derneğimiz yönetim kurulu kararı ile bu tür teklifler değerlendirmeye alınabilecektir. Madde 14– Kira süresi 17 yıl olup taşınmazı kullanımına uygun hale getirmesi için kiracıya 6 aylık süre verilecektir...”

Şartname ekindeki başka bir belgede de, Termal İlçesi ve bu ilçenin turizm ve sağlık turizmi için ne kadar elverişli olduğu anlatılmaktadır.

Yani, görünen o ki, Kızılay bu tesisi aylık 30.000 YTL asgari bedelle kiraya vermek istemektedir. Ne protokol, ne depremzedeler, ne Uluslararası Kızılhaç’a verilen söz ve taahhüt önemli değildir.

Bu tesis irad getirecek bir tesis olarak düşünülmektedir. Eskilerin tabiriyle “karhane” olarak düşünülmekte…

Yanlış anlaşılmasın diye karhanenin sözlük anlamını verelim: “İş yeri, imalathane, atölye, fabrika” (Misalli Büyük Türkçe Sözlük, Kubbealtı Neşriyatı).

Kızılay’ın kira geliri elde ettiği ve kendi bütçesinden, kimisi tartışmalı da olsa, yaptırdığı iş hanları, alışveriş merkezleri vardır. Ayrıca, vatandaşlarımızın bağışladığı daire ve dükkanlardan da gelir elde etmektedir. Bunların, bazı usulsüzlükler yönünde yapılan itirazlar bir yana, hepsinin de kanuni bir karşılığı vardır ve tartışılmaz.

Ama, Termal’de yapılan binaya Kızılay gelir getirecek herhangi bir yapı gözüyle bakamaz ve bakmamalıdır da… 2001 yılında imzalanan protokoldeki hükümler açıktır.

Kızılay, bu protokol şartları değiştiyse bunu açıklamak zorundadır. Aksi halde, inanılmaz bir dünya çapında skandal yaratılıyor demektir.

Böylesi bir kafayı anlamak zor. Bu kafa, despot, hak, hukuk tanımayan, keyfi yönetim anlayışına sahip bir kafadır. Ülkesini uluslararası camiada küçük düşürmekten başka da hiçbir işe yaramaz! Ve, yarınlarda olacak bir depremde yardım kuruluşları ülkemize sırtını döndüğünde de, bunun müsebbibi işte bu hiçbir ethik değere sahip olmayan kafalar olacaktır.

Hiçbir kutsalın kalmadığı, hiçbir insani değere saygı gösterilmeyen, devletin devamlılığı ilkesinin de yok sayıldığı bir ortamda, ethik yani ahlaki değerleri nerede arayacağız? Karhanelerde mi?..

Arif Ekim

7 Ocak 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder